Netflix birbirinden farklı ve ilham verici hikayeleriyle içimizde yeni yollar açmaya devam ediyor. Her yapımıyla bizi farklı dünyalara doğru yolculuğa çıkartan Netflix, bu kez muhteşem bir kadının hikayesiyle karşımıza çıkıyor. Feminist duygularınızın harekete geçeceği, sizi derinden etkileyecek ve size güç verecek olan bu dizi gerçek hayat ve karakterlerden esinlenilerek hazırlanmış.
Özellikle tüm kadınların izlediğinde kendi yaşamından, hayallerinden, takıldığı, tökezlediği yollardan izler bulabileceği bir öykü. Bu 4 bölümlük mini dizi aynı zamanda tam bir dönem dizisi ve kesinlikle sosyolojik olarak güçlü bir alt metne sahip.
Dizi Ne Anlatıyor?
Self Made: Madam C.J. Walker şüphesiz derslerle dolu ve güç verici bir dizi. Madam C.J. Walker yani Sarah hayatını çamaşır yıkayarak kazanan, genç yaşında evlenmiş yoksul ve siyah bir kadındır. Hayatının dönüm noktası saçlarında oluşan bir hastalıkla başlar. Bu hastalık nedeniyle saçları dökülmeye başlar ve bu durum Sarah’ı psikolojik olarak adeta bitirir. Kendini bakımsız ve çirkin hissediyordur. Kocası ise bu süreci çok daha zorlu hale getirmiştir.
Duygusal olarak çöktüğü bir anda Annie Malone ile tanışır ve hayatı değişir. Annie Malone saç bakım ürünleriyle ünlü başarılı bir kadındır. Ürününü Sarah’ın saçlarına uygulamaya başlar ve Sarah’ın saçları zamanla tekrar eskisi gibi olur. Saçlarıyla birlikte kendisi de iyileşmeye başlar ve bu durum içinde bir tutkuya dönüşür. Tıpkı Annie Malone gibi başka kadınlara yardım etmek ve ürününü satmak ister. Ancak Annie’nin bu teklifi şiddetle reddetmesi, Sarah’ı kendi yolunu çizmeye mecbur bırakır.
Sarah bütün siyahi kadınların bakımı ve daha iyi bir yaşamı hakettiklerine inanmaktadır. Dolayısıyla bu onun için yalnızca bir iş olmanın ötesinde, çok daha anlamlı bir şeydir. Bu nedenle Annie’ye rakip olmaktan ve inandığı şeyi gerçekleştirmek için kendi ürününü yapmaktan çekinmez. Bu yolda pek çok zorlukla ve krizle karşılaşır ancak asla geri dönmez.
Peki kim bu Madam C.J. Walker?
Evlenmeden önceki ismiyle Sarah Breedlove, yani Madam CJ Walker 1800’lü yılların sonlarında 1900’lerin başlarında Amerika’da dünyaya gelmiş bir zenciydi. Yaşadığı dönemin Amerika’sı henüz pek çok tabusunu aşamamıştı. Bu dünyada insanlar hala ten renkleriyle yargılanabiliyorlardı. Kadınlardan beklenen ise sahnenin arka tarafında yer almalarıydı. Dolayısıyla dönemin Amerika’sı adeta beyaz erkeklere aitti.
O dönemde hem zenci hem de kadın olmaksa hiç kuşkusuz hayatı çok daha zor ve adaletsiz bir hale getiriyordu. Ancak Madam C.J Walker yaşadığı dönemin tüm olumsuz koşullarına rağmen bir girişimci ve aktivist olarak hayatını tırnaklarıyla kazıdı.
Siyah kadınlar için bir dizi kozmetik ve saç bakım ürünleri geliştirerek en nihayetinde bir şirket kurdu. Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na Amerika’da ilk kez kendi kendine milyoner olan biri olarak geçti. Bu başarının yanı sıra hayatı boyunca bir aktivist olarak yaşadı ve kesinlikle derin bir iz bıraktı. Ölümü sırasında, en zengin Afro-Amerikan işkadını ve Amerika’daki kendi kendini var eden en zengin siyah kadın olarak kabul edildi. Kurduğu şirket ise bugün hala ayaktadır.
Dizi Neden İzlenmeli?
21. Yüzyılda yaşıyor olmamıza rağmen, neredeyse her kadın irili ufaklı pek çok engelle karşı karşıya kalıyor. Bu engeller kimi zaman biz daha doğmamışken yolumuza dizilmiş oluyor, kimi zaman ailemiz farkında bile olmadan bizim sınırlarımızı daha biz çok küçükken çizmeye başlıyor. Nereye kadar gidebileceğimizi çoğu zaman bir başkası belirlemiş oluyor.
Bazen bu sınırları öyle içselleştiriyoruz ki, ötesine gitmek istemediğimize kendi kendimizi bile inandırıyoruz. Kendimizi kolayca hafife alıyoruz, kolayca vazgeçiyoruz. Oysa eğer istiyorsak, ötesine gidebiliriz. Eğer içimizdeki bir kıvılcımsa, onu yangına çevirebiliriz.
Madam C.J. Walker’ın hikayesi aslında tam da bunu gösteriyor. İmkânsız diye bir şeyin olmadığını ve bir kadının ne kadar güçlü olabileceğini ortaya koyuyor. Önemli olanın aslında başarılı olmaktan öte, başarısız dahi olsan uğruna savaşmış olmanın ne kadar ender ve kıymetli olduğunu anlatıyor.
